Faralya`yi düsünüyorum, gözlerim doluyor. Faralya benim Yerdeniz`im, Anarres`im, Kis`im. Hayatim ne idügü belirsiz bir sorular toplamiyken, ben ne yaptigimi ve ne yapacagimi sorgulamak ya da kendimi koyverip su anda yapmakta oldugum seyi körlemesine sürdürmek arasinda cirpinarak gidip gelirken, Faralya benim bilmek lanetiyle kovuldugum cennet bahcem, unutarak varmayi bekledigim Kenan ilim. Yüzümü günese vermek yerine kapali odalarda dislerimi gicirdatarak calisirken, elime aldigim her kitabi yarimyamalak bir kenara brakirken Faralya`m benim ormana bakan balkonum, adsiz ülkem, Esperanza`m. Hergün uyku gözlerimden akarken Faralya benim herkesten uzakta sereserpe uyudugum, ancak baska seylerin izini sürdügünü zannederken aslinda beni arayan bir yabancinin bana rast gelebilecegi gizli kösem. Mükemmelin kölesi olmanin esiginde Faralya kusursuz bir hata.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home