<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d24919536\x26blogName\x3dendi%C5%9Fe\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://hibon.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://hibon.blogspot.com/\x26vt\x3d-5360594913391802653', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

kuzu

Pazartesi, Kasım 27, 2006


Birini, onun icin degisebilecek kadar sevmek bir tür sapkinlik sanirim. Bir baskasini, kendinden cok sevmek demek bu. Dogaya aykiri. `Ben` olmaya aykiri. Kimseyi kendimizden cok sevemezken birilerinden, nerdeyse kendimiz kadar sevdiklerimizden aksini bekliyoruz. Oysa tanri sadece kutsal metinlerde, masallarin yandan yemisinde Ibrahim`e oglunu/kendini kurban etmemesi icin bicaginin altina yatacak bir kuzu gönderiyor.
Eger dogru yapiyorsak, degisim aci vermeli.

"In your experience of the world, how do people change ?"
"Well, it has something to do with God, so it's not very nice. God splits the skin with a ragged thumbnail from throat to belly and then plunges a huge, filthy hand in. He grabs hold of your bloody tubes and they slip to evade His grasp but He insists. He pulls and pulls until all your innards are yanked out. And the pain - you can't even talk about that. And then He stuffs them back - dirty, tangled, torn. It's up to you to do the stitching ... Get up. Keep walking ... That's how people change."

posted by hibon
15:04

0 yorum

elden

Pazar, Kasım 26, 2006


bir sey gelmiyor

posted by hibon
21:57

1 yorum

bir tencere bir de internet

Cumartesi, Kasım 25, 2006


Tencerem döndü!!
Ilk bakista emin olamadim, söyle bir evirip cevirdim. Sonra kostum, artik üstüne örtebilecegim bir tencerem olmadigina kanaat getirdigimden Basak`a verdigim cam kapagi aldim iki kat assagidan, üsenmedim. Kapak tam oturdu, ben Sindirellasina kavusan prens misali muradima erdigimi düsünürken hikayenin burada sona ermedigi cikti ortaya. Hemen canim tenceremle makarna yapmaya koyuldum ve bu esnada günlük rutinimin bir parcasi olan internet baglantisi kontrolü icin -gercekte bir ümit beslemeden, is olsun diye- bilgisayarimi actim. Sonra unuttum gitti. Uzaklardan benim icin geri dönen tenceremin serefine iki haftadir acmaya kiyamadigim beyaz peynirimi acip spagettime katik ettiken sonra bilgisayari acik biraktigim aklima geliverdi ve her ne kadar Almanlarin Belcika`ya savas tazminati olarak verdikleri elektirik artik fazla fazla kendilerine kaliyor imis diye duymus olsam da, bu bilginin kaynagi Evren Pasa`dir -ki kendisi bugüne kadar beni defalarca dogrulugu süphe götürür bilgilerle dontamistir- fazla tamah etmemek lazimdir, milli servettir, milli servetin Alman`i Türk`ü olmaz diyerek bilgisayari kapatmaya yollandim. Derken gözüm sag alt kösede internet erisimime izin verilmedigine dair uyari yazisini aradi, lakin bulamadi. Heycanlandim ama fazla caktirmadim, usulca ie`yi actim, baktim bu sefer hakikaten baglandi. Inanamadim. Ayni gün hem tencerem dönsün, hem internetim baglansin...
Dünden beri internetin basinda fazlasiyla zaman gecirip fazlasiyla tikindim. Bu ikilinin gelisi pek hayirlara vesile olacakmis gibi görünmese de pek bir saadet dolu pek bir memnunum halimden simdilik.

posted by hibon
19:13

0 yorum

kar

Perşembe, Kasım 02, 2006














Yurttan ciktigimda yüzüme dogru ucusan seylerin kar taneleri olduguna inanamadim. Cok kisa ve cok kücük tanelerle olsa da Weimar´da ilk kar yagdi bugün.

posted by hibon
13:10

0 yorum