<meta name='google-adsense-platform-account' content='ca-host-pub-1556223355139109'/> <meta name='google-adsense-platform-domain' content='blogspot.com'/> <!-- --><style type="text/css">@import url(https://www.blogger.com/static/v1/v-css/navbar/3334278262-classic.css); div.b-mobile {display:none;} </style> </head><body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d24919536\x26blogName\x3dendi%C5%9Fe\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://hibon.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://hibon.blogspot.com/\x26vt\x3d-5360594913391802653', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

kabul

Cuma, Mart 30, 2007


Her koyun kendi bacağından asılır.
Böyle bu.
Değiştirmek için çaba sarf etmekten yoruldum, tükendim. Oysa bunu kabul etmeyi başarırsam vatana millete en çok da kendime hayrım dokunacak sanki.
Dükkan kapalı bir müddet.
Kızacak insanlar biliyorum. Ama denemeden olmaz.
Her koyun kendi bacağından asılsın, bakalım neler olacak...

posted by hibon
02:56

0 yorum

sebep

Cuma, Mart 23, 2007


Deryik George Galloway'i sevmek için 10 dakikalık sebep demiş, ben de deryik'i sevmek için bir sebep daha diyeyim o zaman.

posted by hibon
12:57

0 yorum

yalın

Pazartesi, Mart 05, 2007


"Hasta iki toplumuz biz...
Ermeniler büyük bir travma yaşıyor Türklere yönelik.
Türkler ise Ermenilere yönelik büyük bir paranoya yaşıyor.
İkimiz de klinik vakalarız. Tam klinik vakalarız. Kim tedavi edecek bizi?
Fransız senatosunun kararı mı? Amerikan senatosunun kararı mı?
Kim reçeteyi verecek? Kim bizim doktorumuz?
Ermeniler Türklerin doktoru, Türkler de Ermenilerin doktoru.
Bunun dışında doktor, ilaç, hekim mekim yok!
Diyalog tek reçete, doktor da birbirlerinin doktoru.
Bunun dışında bir çözüm yok, yok, ve de yok..."


Gündüz Vassaf'ın dün Radikal'deki yazısında Hrant Dink'in bu sözlerine rastlayınca, aslında ne kadar bulunmaz bir adamı yitirdiğimizi yeniden görmek mümkün oldu. Unutkanız, unutuyoruz. Oysa bir adamın ölüsü bize meseleyi ne kadar yalın bir şekilde özetleyiveriyor. Samimiyetine hayranlık duymamak elde mi? Değil işte ah.

posted by hibon
12:17

0 yorum